Yaşamlarımızın bir veya birkaç döneminde hepimiz hızlanan kalp atışlarımızı, sıkışan göğüs kafesimizi, koşturan zihnimizi ve yerinde duramayan bedenimizi deneyimlemişizdir. Bunların çıkış noktası anksiyete olabilir. Anksiyete, gelecekteki olaylar hakkında bir endişe ve korku halinde yaşanan güncel olaylara verilen bir tepkidir. Anksiyete yaşamlarımıza çoğunlukla da istenmeyen ve beklenmedik şekilde misafir olur.

Dünyada yaşanan Koronavirüs salgınının ilerlemesini önlemek adına yazılan, anlatılan birçok şeyin içinde psikolojik etkiler yer almamakta. İnsan sosyal bir varlık. Yaşadığımız sosyal izolasyon, ev hapsi ve beraberinde gelecekle ilgili belirsizlik durumları zihinsel sağlığı etkileyebilir. Özellikle kaygının arttığı dönemde, anksiyete yaşamaya daha açık hale gelebiliriz.

Yapılan araştırmalarda, yoganın bireyin anksiyete bağlantılı kaygı ve üzüntü durumunu hafiflettiği görülmekte.

Uzmanların yaptığı araştırmalara göre, anksiyeteden dengesi bozulan sinir sistemini rahatlatmak için parasempatik sinir sistemini kontrol eden vagus sinirinin aktive olması gerekir. Yoga yapmak, vagus sinirini aktive ederek zihne rahatlama uyarısı gönderir. Bu teoriye göre, bilinçli nefes alıp verme yogayla bir araya geldiğinde sinir sisteminde rahatlama tepkisi gözlenir.

Boston Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, beyindeki 100 farklı nörotransmitter yani sinir taşıyıcısı arasında sakinlik ve rahatlama nörotransmitterı olarak bilinen “GABA”nın, yoga ile aktif hale geldiğini göstermekte. 12 hafta süren araştırmada, katılımcıların bir kısmı haftada 3 defa 1 saat yoga, diğer kısmı da yürüyüş yapmışlar. Yoga yapanların GABA seviyesi, yürüyüş yapanlardan daha yüksek olmakla beraber ruh hallerinde ve anksiyetelerinde de ciddi pozitif gelişmeler görülmüş.